Aile Şirketleri Yurt Dışına Açılıyor
KPMG’nin Avrupa Şirketleri Barometresi 2019 sonuçlarına göre Türkiye’de son bir yılda yurt dışındaki faaliyetlerini artıran şirketlerin oranı yüzde 64’e ulaştı. Avrupa’daki oran ise yüzde 37… Türkiye’de aile şirketi yöneticilerinin yarısı, şirketlerinin geleceğine güvenle bakıyor. Önümüzdeki yıl uluslararası genişleme için yatırım yapacağını söyleyenlerin oranı ise yüzde 19.
09 Aralık 2019 - 20:46
KPMG’nin Avrupa Aile Şirketleri Derneği (EFB) ile birlikte hazırladığı Avrupa Aile Şirketleri Barometresi’nin 8’incisi yayımlandı. Araştırmaya 27 ülkeden 1.613 ve Türkiye’den 28 aile şirketi yöneticisi katıldı. Araştırma, Türkiye’deki aile şirketlerinin yüzde 64’ünün son bir yılda yurt dışı faaliyetlerini artırdığını, Avrupalı aile şirketlerinde bu oranının yüzde 37 olduğunu ortaya koydu. Ayrıca araştırmaya Türkiye’den katılan şirketlerin yüzde 19’u önümüzdeki yıl uluslararası genişleme hedefliyor. Avrupalı şirketlerde ise bu oran yüzde 13. Türkiye’deki şirketler, kârlılık koruma oranında da Avrupalı aile şirketlerinin önünde. Türkiye’deki kârlılık koruma oranı yüzde 75 iken, Avrupa’da yüzde 49.
Jeopolitik ve kur tehdit ediyor
KP Law Kurucu Ortağı Avukat Onur Küçük, araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Avrupa genel ortalamasına göre katılımcıların yüzde 62’si şirketlerinin geleceğine güvenle bakıyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 53,57. Türk aile şirketlerinin yüzde 26’sı önümüzdeki yıl ana iş alanlarında yatırım planlarken, Avrupa’da bu oran yüzde 27. Hem Türkiye’deki şirketler (yüzde 21), hem de Avrupalı şirketler (yüzde 25) için inovasyon ikinci sırada” dedi.
Araştırmadan dikkat çeken satır başları şöyle:
Avrupa’nın aile şirketleri artan ekonomik ve jeopolitik belirsizliklere rağmen şirketlerinin geleceklerini pozitif olarak değerlendiriyor. Avrupalı katılımcılar için siyasi dengesizlikler yüzde 51, artan vergi oranları yüzde 56, istikrarsız döviz kurları ise yüzde 32 oranında kaygı oluşturuyor.
Türkiye’ye bakıldığında ise bu oranlar sırayla yüzde 75, yüzde 36 ve yüzde 79. Aile şirketleri geleceğe pozitif baksa da yeni yetenekleri kazanmak konusunda büyük bir rekabet olduğunun farkındalar
Gelecek nesle devre hazırlar
Aile şirketleri için en ciddi problemlerden biri olan sonraki kuşağa devir konusunda Türkiye’den elde edilen sonuçlar olumlu. Türkiye’deki şirketlerin yüzde 43’ü yönetimi yeni nesle devre hazır olduğunu belirtirken Avrupa’da bu oran yüzde 27’de kaldı. Avrupa katılımcılarının yüzde 35’i şirketlerinin sahipliğini, yüzde 33’ü işletimini gelecek nesillere transfer etmeyi düşünüyor. Türkiye’de ise bu oranlar sırasıyla yüzde 27 ve yüzde 30.
Türkiye’de öncelik eğitim
Son 12 ay içinde Avrupa’nın genelinde katılımcıların yüzde 59’u cirolarının arttığını, yüzde 28’i ise aynı kaldığını belirtti. Türkiye’deki aile şirketlerinin yüzde 68’i artış, yüzde 14,29’u ise bu oranın sabit kaldığını ifade etti
Önümüzdeki iki yıl için Avrupalı aile şirketlerinin yüzde 72’si inovasyonun, yüzde 64’ü de eğitimin yüksek öncelik taşıdığını söyledi. Yeni pazarlara açılma konusunda bu oran yüzde 35, ürün ve hizmet çeşitlendirmede ise yüzde 50.
Türkiye’deki aile şirketlerinin yöneticilerin yüzde 46’sı inovasyon, yüzde 86’sı eğitime öncelik vereceklerini söyledi. Yeni pazarlara açılma konusundaki önceliklendirme yüzde 35, ürün ve hizmet çeşitlendirmede yüzde 50
Avrupalı yöneticilerin yüzde 63’ü, en önemli ticari kaygılarının yetenek arayışındaki rekabet olduğunu belirtti. Azalan kârlılık oranından dolayı kaygılananlar yüzde 62 oranında. Türkiye’ye baktığımızda yetenek arayışındaki rekabet kaygısı yüzde 61, düşen karlılık konusundaki kaygı ise yüzde 68
Avrupalı şirketlerin yüzde 37’si için sürdürülebilirlik şirket stratejilerinde çok büyük önem taşırken, Türk yöneticilerde bu oran yüzde 32
Jeopolitik ve kur tehdit ediyor
KP Law Kurucu Ortağı Avukat Onur Küçük, araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Avrupa genel ortalamasına göre katılımcıların yüzde 62’si şirketlerinin geleceğine güvenle bakıyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 53,57. Türk aile şirketlerinin yüzde 26’sı önümüzdeki yıl ana iş alanlarında yatırım planlarken, Avrupa’da bu oran yüzde 27. Hem Türkiye’deki şirketler (yüzde 21), hem de Avrupalı şirketler (yüzde 25) için inovasyon ikinci sırada” dedi.
Araştırmadan dikkat çeken satır başları şöyle:
Avrupa’nın aile şirketleri artan ekonomik ve jeopolitik belirsizliklere rağmen şirketlerinin geleceklerini pozitif olarak değerlendiriyor. Avrupalı katılımcılar için siyasi dengesizlikler yüzde 51, artan vergi oranları yüzde 56, istikrarsız döviz kurları ise yüzde 32 oranında kaygı oluşturuyor.
Türkiye’ye bakıldığında ise bu oranlar sırayla yüzde 75, yüzde 36 ve yüzde 79. Aile şirketleri geleceğe pozitif baksa da yeni yetenekleri kazanmak konusunda büyük bir rekabet olduğunun farkındalar
Gelecek nesle devre hazırlar
Aile şirketleri için en ciddi problemlerden biri olan sonraki kuşağa devir konusunda Türkiye’den elde edilen sonuçlar olumlu. Türkiye’deki şirketlerin yüzde 43’ü yönetimi yeni nesle devre hazır olduğunu belirtirken Avrupa’da bu oran yüzde 27’de kaldı. Avrupa katılımcılarının yüzde 35’i şirketlerinin sahipliğini, yüzde 33’ü işletimini gelecek nesillere transfer etmeyi düşünüyor. Türkiye’de ise bu oranlar sırasıyla yüzde 27 ve yüzde 30.
Türkiye’de öncelik eğitim
Son 12 ay içinde Avrupa’nın genelinde katılımcıların yüzde 59’u cirolarının arttığını, yüzde 28’i ise aynı kaldığını belirtti. Türkiye’deki aile şirketlerinin yüzde 68’i artış, yüzde 14,29’u ise bu oranın sabit kaldığını ifade etti
Önümüzdeki iki yıl için Avrupalı aile şirketlerinin yüzde 72’si inovasyonun, yüzde 64’ü de eğitimin yüksek öncelik taşıdığını söyledi. Yeni pazarlara açılma konusunda bu oran yüzde 35, ürün ve hizmet çeşitlendirmede ise yüzde 50.
Türkiye’deki aile şirketlerinin yöneticilerin yüzde 46’sı inovasyon, yüzde 86’sı eğitime öncelik vereceklerini söyledi. Yeni pazarlara açılma konusundaki önceliklendirme yüzde 35, ürün ve hizmet çeşitlendirmede yüzde 50
Avrupalı yöneticilerin yüzde 63’ü, en önemli ticari kaygılarının yetenek arayışındaki rekabet olduğunu belirtti. Azalan kârlılık oranından dolayı kaygılananlar yüzde 62 oranında. Türkiye’ye baktığımızda yetenek arayışındaki rekabet kaygısı yüzde 61, düşen karlılık konusundaki kaygı ise yüzde 68
Avrupalı şirketlerin yüzde 37’si için sürdürülebilirlik şirket stratejilerinde çok büyük önem taşırken, Türk yöneticilerde bu oran yüzde 32
FACEBOOK YORUMLAR