Girdi Maliyetlerini Düşmedikçe Gıda Fiyatları Düşmez
Son dönemde artan gıda fiyatları ve bu çerçevede yürütülen uygulamalar konusunda bir basın açıklaması yapan TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, sorunun maliyetlerdeki artış olduğunu, üretici ve esnafa baskı yaparak bir çözüme ulaşmanın mümkün olmadığını vurguladı. Kopuz, temel gıda ürünleri bazında rafa mal koyan işletmeler üzerinde oluşturulan baskının, gıda zincirinde telafisi mümkün olmayan zararları beraberinde getirdiğinin altını çizdi
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine bakıldığında tarım ve gıda sektörü girdi maliyetlerinin son aylarda ciddi şekilde arttığının görüldüğünü belirten Kopuz, buna bir çözüm bulunmadan gıda fiyatlarının düşmesini beklemenin sonuçsuz kalacağını ifade etti. TGDF Başkanı Kopuz, basın açıklamasında şunlara dikkat çekti:
“Geçtiğimiz günlerde yayınlanan TÜİK Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Kasım 2020 verileri, gıdadaki fiyat artışının nedenini açık şekilde gözler önüne seriyor. Devletin resmi verilerine göre Kasım ayı itibarıyla 2020 yılında hayvan yemi, gübre, bina ve araç gereç bakım masrafları gibi kalemlerde toplamda %15,35’lik bir artış yaşandı.
Traktör gibi tarımsal üretimde kullanılan makinelerin bakım masrafı yılın 11 ayında %36,69’luk artış gösterdi. Aynı dönemde hayvan yeminde yaşanan artış %23,37 düzeyinde, gübredeki fiyat artışı %16,66 düzeyinde oldu. Artışın Aralık ve Ocak aylarında da sürdüğü tahmin ediliyor. Bu artışlar doğrudan çiftçimizi, esnafımızı ve üreticimizi etkiliyor.”
“Üretimin maliyeti artarken ürünün fiyatı aynı kalamaz”
Kopuz açıklamasında girdi maliyetleri yanında birçok başka maliyetin de olduğuna değindi:
“Bunlar sadece girdi maliyetindeki artışlar. COVID-19 nedeniyle yaşanan satış daralmasının yarattığı finansman maliyeti başta olmak üzere; lojistik, depolama, işçilik, enerji, ambalaj, dağıtım gibi kalemlerde yaşanan artışlarla beraber; et, süt, ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde toplam maliyet artışı %30’un bile üzerine çıktı.
Gıda üretiminin maliyeti bu oranda artarken gıda fiyatlarının sabit kalmasını beklemek yanlış olur. Son dönemde gıda işletmelerine yapılan baskınlar bu sorunu çözemez, sadece kamuoyunda oluşan fahiş fiyat ve haksız kazanç algısını körükler, tarım ve gıda sektörüne duyulan güveni sarsar.”
Gıda fiyatlarının sadece ülkemizde değil dünyada da artış gösterdiğini ifade eden Kopuz, FAO gıda fiyatları endeksinden veriler de aktardı:
“Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gıda fiyatları endeksi, geçtiğimiz yıl Mayıs-Aralık ayları arasında %18 oranında yükseldi. Beş temel gıda fiyatının ortalamasından oluşan endeks Aralık ayında önceki yıla oranla %6,4 düzeyinde arttı. En büyük artış %25,7 ile bitkisel yağlarda oldu. Bu durum hem dünya çapında girdiler bazında yaşanan fiyat dalgalanmalarının, hem iklim değişikliğinin, hem COVID-19 salgınının ortak bir sonucudur.”
“Baskınlar vatandaşı çiftçisine, esnafına düşman ediyor”
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, açıklamasını daha önce yürütülen benzer uygulamaların sonuçlarına dikkat çekerek sonlandırdı:
“Maliyetlerin düşürülmesine yönelik adımlar atılmadan üreticiyi fiyat düşürmeye zorlayan uygulamaların uzun vadede fiyatları olumsuz yönde etkilediği daha önce de görüldü. Baskınlar sonrasında depolarda ürün kalmadı, fiyatlar yükseldi. Fiyat ithalatla dengelenmeye çalışıldı, üretim düştü, fiyatlar daha da yükseldi.
Bugün bu konuda bir çözüm aranıyorsa, öncelikle tarımsal girdi maliyetlerinin düşürülmesi yönünde adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde bu uygulamalar vatandaşı çiftçisine, esnafına düşman etmekten başka bir sonuç doğurmaz. Temel gıda ürünlerinde rafa mal koyan işletmelerin üzerindeki baskı, gıda zincirinde telafisi mümkün olmayan zararları da beraberinde getirir.