Yüksek Faizle Üretim ve Yatırım Yapmak Zor
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar Türkiye'nin, gelişmekte olan ülkeler içinde gelecek vaat eden, 2030-2050 raporlarında büyük ekonomiler arasında gösterilen bir ülke olduğunu belirterek 'Bu öngörülerin temelinde dinamik girişimcilerimiz ile reel sektörün üretim potansiyeli bulunmaktadır. Ancak, reel sektör, bugün dalgalı kur-yüksek faiz-yüksek enflasyon üçgeninde maliyet baskısı ve belirsizlik ikliminde üretimini sürdürmeye çalışmaktadır' dedi
Yatırım ortamını güçleştiren yüksek faiz oranları ile zor bir dönemeçten geçen reel sektörün durumu hakkında bir değerlendirmede bulunan Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar ”Pandemi ile tüm dengelerin alt üst olması, yeni belirsizlik ve risk faktörlerinin devreye girmesi sonucu reel sektör açısından; hem tedarik, hem üretim, hem de pazarlama süreci daha da zorlaşmıştır. Bu şekilde mevcut tesislerde üretimin zorlaştığı bir ortamda girişimcilerin yeni yatırımlara motive olması güçtür. Ancak, Türkiye’nin sıçrama yaratması; yatırımlara, özellikle de bilgi çağına uyumu getirecek nitelikteki yatırımlara bağlıdır” diye konuştu
İşsizliğin hızla tırmanma potansiyeli taşıdığı konusuna da vurgu yapan Başkan Yorgancılar “Her yıl işgücüne katılan ortalama 700 bin üniversiteli gencin işsizlik sorunu ile karşı karşıya kaldığı bir ortamda, üretimin devamlılığı sosyo ekonomik açıdan da büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, sahip olduğumuz demografik fırsat penceresinin etkin olarak kullanılması için işgücüne katılan her yeni nüfusa iş imkanı sağlanması gerekmektedir. Bu da yeni yatırımların, özellikle de en kalıcı ve istikrarlı istihdam kaynağı sanayi yatırımlarının ekonomiye kazandırılmasını son derece kritik hale getirmektedir. Ancak, ne yazık ki, son yıllarda bu konuda çok başarılı olamıyoruz. Küresel ve ulusal nitelikli birçok gerekçe ile açıklanabilecek başarısızlığın artık kırılması, pandeminin fırsata dönüştürülmesi gerekmektedir. Bunun için de reel yatırıma engel olan yüksek faizlerden bir an önce kurtulmak zorunludur. Zira, yüksek faiz ortamında girişimcilerimiz mevcut sermayelerini faizde değerlendirmeyi daha rasyonel bulmaktadır. Kredi ile yatırım yapabilecek olanları ise finansman maliyetleri korkutmaktadır” dedi
Yapılması gerekenin, yatırımcının yatırım iştahını kaçırmak değil, yatırımı cazip hale getirerek teşvik etmek olduğunu hatırlatan Yorgancılar “Bunun için de aralarındaki bağ adeta kopmuş gibi görünen reel ekonomi ile finansal sistemi tüketim değil daha çok yatırım ve üretim referanslı olarak entegre etmek gerekmektedir. Yani ulusal tasarruflar daha çok ve daha düşük faiz ile yatırımlara kanalize edilmelidir. Bu bir tercih değil, küresel rekabette başarılı olabilmenin de zorunlu önkoşuludur. Zira rakip ülkelerde girişimciler yüzde 1-3 oranında faizle borçlanırken, yerli girişimcilerimizin yüzde 20’ye dayanan faizler ile ne iç; ne de küresel pazarlarda ayakta kalması mümkün değildir. Buna maliyet ve fiyat hesabı yapmayı güçleştiren; dalgalanan kurlar ve yüksek CDS’ler yanında, pandeminin getirdiği belirsizlikler de eklendiğinde yerli yatırımcının rekabet maçına mağlup başladığı görülecektir” diye konuştu
Zaman kaybetmeden üretim ve yatırımların enflasyon-faiz-kur üçgen rampasında patinaj yapmasının önüne geçilmesi gerekliliğinin önemine değinen Başkan Yorgancılar ”Özel sektörümüzün dinamik, güçlü ve azimli girişimci yapısına rağmen, bu “belalı üçgen”den dolayı ihtiyaç duyduğumuz çıkışı bir türlü yapamıyoruz. Açıklanması beklenen reformların ve yeni ekonomi yönetimimizin kararlılığı ile beklenen çıkış ivmesini hızlandırmasını, yatırımcılarımızın yüksek faiz altında kalmasının engellenmesini diliyoruz” dedi