Ege Ekonomik Forumu'nda Teknoloji ve Arge Konuşuldu
Ege Ekonomik Forumu, açılış konuşmalarının ardından başlayan oturumlarla çalışmalarını sürdürüyor. Günün ilk oturumunda “Teknolojinin Değiştirdiği Dünya-Yarının Kodları” masaya yatırılırken, ikinci oturumda ise “Globalin Anahtarı: Ar-Ge, Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma” konusu tartışıldı
14 Kasım 2019 - 07:19
“Teknolojinin Değiştirdiği Dünya-Yarının Kodları” isimli ilk oturumda, Teknoloji ile Dünya çok hızlı değişiyor. Değişen dünya düzeninde yarının kodları neler olacak? Dünyayı değiştiren küresel gelişmeler, araçlar, değişimin liderleri, Yapay zeka ve blockchain çağını yakalıyor muyuz?, Ekonomik büyümenin dinamosu olan AR-GE ve inovasyonda Türkiye nerede? AR-Ge faaliyetlerinin büyümeye katkısı, İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi konuları masaya yatırıldı
UİPATH Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Cora, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Kızılgüneşler, Ekonomist Yusuf Işık, BMC Kara Araçları Genel Müdürü Bülent Santırcıoğlu ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav’ın konuşmacı olarak katıldığı oturumun moderatörlüğünü ise Hürriyet Gazetesi’nden Şahver Kaya yaptı
Oturumda konuşan UİPATH Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Cora ise, üretkenliği, katma değeri arttırıp dünya pazarlarına ürün ve hizmet satmak istediklerini söyleyerek, “Dijital teknolojilerin daha etkin kullanılması, sadece dijital ürünler üretmek değil, süreçlerin dijitalleşmesi de rekabet koşullarında sizi öne taşıyor” dedi. Robotik süreç otomasyonnun az bilinmesine rağmen, en yaygın kullanılan teknolojilerden birisi olduğunu söyleyen Cora, “Endüstriyel robotlardan farklı olarak, robotik süreç otomasyonu robotları, bilgisayar başında çalışan insanların yaptığı işleri yapıyor. Dijital iş gücü diyebiliriz. Şirket sistemlerini aynı insan gibi kullanıyor. Artık bu sürecin içindeyiz” diye konuştu
Ekonomist Yusuf Işık ise, İzmir yüksek teknoloji alanında büyük fırsatları barındırdığını söyleyerek, “İzmir bu potansiyeli iyi kullanmak durumunda. Bütün kent kurumları iş birliği yaparak bir planlama dahilinde geleceği kurgulayarak bu alanda söz sahip olabilir” dedi
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Kızılgüneşler, toplumda mental bir değişime ihtiyaç olduğunun altını çizerek “Algının etkilenmesi lazım. Bu etkilenme belli kurumların tek olarak yapabilecekleri bir şey değil. İzmir’de ciddi bir birliktelik yakaladık. Hem valilik hem belediye kapsamında ve tüm STK’lar olarak bir araya geldik. Bu işin başarıya ulaşması için en önemli anahtar birliktelik. Birlikteliği sağladıktan sonra yapacağımız işlerin zorluğu yarı yarıya azalıyor” diye konuştu
BMC Kara Araçları Genel Müdürü Bülent Santırcıoğlu, Türkiye 1960’lardan 90’lara kadar otomotivde lisanslı üretim yaptığını, tasarımdan uzak kaldığını belirterek, “Bu bizim üretim gücümüzü geliştirdi. 1990’larda tasarım süreci otomotiv sektörümüze dahil oldu. Bu da bizim tasarım yetkinliğimizi geliştirdi” dedi. Global araç üreticileri, ikinci dünya savaşı döneminde edindikleri tecrübelerle bugünlere geldiklerini söyleyen Santırcıoğlu, “Bugün savunma sanayine gelecek olursak, zırhlı araçların tasarımı da Türkiye’de yetkinlik olarak gelişmeye başladı. İhtiyacımıza göre tasarımları geliştirdik” dedi. BMC olarak İzmir’de iki fabrikamızda ağır ticari kamyonlar, otobüs ve zırhlı araçlar ürettiklerini söyleyen Santırcıoğlu, “Saç üretiminden tutun, bu araçların parçalarını da kendimiz üretmek için çalışmalar yürütüyoruz. Dışa bağımlılığı azaltacak, yerlileşme, millileşme temelli bir üretim çalışması içindeyiz” diye konuştu
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav, önemli bir kırılımın başında olduklarını söyleyerek, “Teknoloji, bilimin daha yüksek ağırlıkta olduğu dönemde önümüzdeki 50 yılı planlayacak durumda. Ürünlerin yaşam sürelerinin azaldığını söyledi. Ultav,“Firmaların bu doğrultuda yeniden yapılanma konusunda atılım yapması gerekiyor. Eski tip yapılanma unsurları yüzde 30’u korunuyor, yüzde 70’lik kısım ise inovasyonu, dijitalizasyonu, kaosu doğru yöneten bir sistemi kurmaları gerekiyor.” dedi.
Ege ve İzmir’in üç kavrama odaklanması gerektiğini söyleyen Ultav, Akıllandırma, sosyal sürtünmesizlik ve enerji verimliliğinin odaklanılması gereken 3 ana başlık olduğunu söyledi
Globalin Anahtarı: Ar-Ge, Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma
‘Globalin Anahtarı: Ar-Ge, Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma’ başlıklı günün ikinci oturum ise İzmir Ticaret Odası Genel Sekreteri Prof. Mustafa Tanyeri gerçekleşti. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, Pınar Süt Ar-Ge Direktörü Reyhan Parlak, Avrupa Birliği Kalkınma Ajansları (EURADA) Direktörü Esteban Pelayo, İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz konuşmacı olarak yer aldığı oturumda, ‘Bölgesel yenilik stratejisi, akıllı uzmanlaşma kavramı, girişimcilik ekosistemi, sosyal inovasyon’ konuları ele alındı.
“AB’de 200 silikon vadisi kuruldu”
Pınar Süt Ar-Ge Direktörü Reyhan Parlak, dünya genelinde inovasyonun durumunu ve , Türkiye’nin bu resimde nereye konumlandığını doğru tahlil etmek gerektiğini söyledi. Son dönemde sektörel ve küresel bazda bir çok farklı gelişmeler olduğuna dikkat çeken Parlak, “Bu anlamda Türkiye Vizyon 2023 hedeflerine önemli. Ancak şuan hali hazırda bulunduğu konumda ülkemiz, rekabette fiyata endeksli, ithalata bağımlı durumda ve bu konumdan çıkması gerekiyor. Bunun da yolu Ar-Ge ve inovasyon odaklı gelişimden geçiyor” dedi.
Avrupa Birliği Kalkınma Ajansları (EURADA) Direktörü Esteban Pelayo,bir çok inovasyon gerektiren çalışmalar yaptıklarını belirterek AB olarak 200 adet silikon vadisi kurduklarını ifade etti. Akıllı uzmanlaşma ile şirketlerin gelecek projeksiyonu ve geçmiş değerlendirmesi yapabildiğini söyleyen Pelayo, “Bu süreçte birçok Avrupa firması endüstriyel prosesleri için robotik seçimi yaptılar çünkü rekabet için bunu tercih ettiler. Tabii bu bir günde olmadı. AB bünyesinde 2008 yılında bir grup bilim adamı bu konular üzerine çalıştı ve bugün AB bünyesinde Avrupa kıtasının çeşitli noktalarında 200 tane silikon vadisi mevcut” dedi.
İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz ise İzmir Kalkınma Ajansı perspektifinden akıllı uzmanlaşmanın neresinde olduklarını anlattı. Doğu Bloku’nun dağılmasından sonra literatüre giren kalkınmayı uzun yıllar boyunca sadece refah artışı olarak gördüklerini, milli gelir seviyesindeki artışa bakıldığını söyleyen Yavuz,“Daha sonra gördük ki bir takım sorunlar var. Çevre, gelir dağılımında adaletsizlik gibi konular da kalkınmanın içinde sorun başlıkları olarak ortaya çıktı. Bu bakış son zamanlarda değişti, insani gelişmişlik endeksi yaklaşımı hayatımıza girdi” dedi
Sosyal, kültürel ve çevresel boyutu da olduğunu vurgulayan Yavuz,“İktisadi kalkınma boyutu kapsamında hem dünyada hem de bizim ülkemizdeki kalkınma planları sürdürülebilir kalkınmayı odağa yerleştirdi. Kaliteli büyümeyi hedeflerken de akıllı uzmanlaşma karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki süreçte akıllı uzmanlaşma stratejisini başlatmak istiyoruz” diye konuştu
UİPATH Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Cora, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Kızılgüneşler, Ekonomist Yusuf Işık, BMC Kara Araçları Genel Müdürü Bülent Santırcıoğlu ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav’ın konuşmacı olarak katıldığı oturumun moderatörlüğünü ise Hürriyet Gazetesi’nden Şahver Kaya yaptı
Oturumda konuşan UİPATH Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Cora ise, üretkenliği, katma değeri arttırıp dünya pazarlarına ürün ve hizmet satmak istediklerini söyleyerek, “Dijital teknolojilerin daha etkin kullanılması, sadece dijital ürünler üretmek değil, süreçlerin dijitalleşmesi de rekabet koşullarında sizi öne taşıyor” dedi. Robotik süreç otomasyonnun az bilinmesine rağmen, en yaygın kullanılan teknolojilerden birisi olduğunu söyleyen Cora, “Endüstriyel robotlardan farklı olarak, robotik süreç otomasyonu robotları, bilgisayar başında çalışan insanların yaptığı işleri yapıyor. Dijital iş gücü diyebiliriz. Şirket sistemlerini aynı insan gibi kullanıyor. Artık bu sürecin içindeyiz” diye konuştu
Ekonomist Yusuf Işık ise, İzmir yüksek teknoloji alanında büyük fırsatları barındırdığını söyleyerek, “İzmir bu potansiyeli iyi kullanmak durumunda. Bütün kent kurumları iş birliği yaparak bir planlama dahilinde geleceği kurgulayarak bu alanda söz sahip olabilir” dedi
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Kızılgüneşler, toplumda mental bir değişime ihtiyaç olduğunun altını çizerek “Algının etkilenmesi lazım. Bu etkilenme belli kurumların tek olarak yapabilecekleri bir şey değil. İzmir’de ciddi bir birliktelik yakaladık. Hem valilik hem belediye kapsamında ve tüm STK’lar olarak bir araya geldik. Bu işin başarıya ulaşması için en önemli anahtar birliktelik. Birlikteliği sağladıktan sonra yapacağımız işlerin zorluğu yarı yarıya azalıyor” diye konuştu
BMC Kara Araçları Genel Müdürü Bülent Santırcıoğlu, Türkiye 1960’lardan 90’lara kadar otomotivde lisanslı üretim yaptığını, tasarımdan uzak kaldığını belirterek, “Bu bizim üretim gücümüzü geliştirdi. 1990’larda tasarım süreci otomotiv sektörümüze dahil oldu. Bu da bizim tasarım yetkinliğimizi geliştirdi” dedi. Global araç üreticileri, ikinci dünya savaşı döneminde edindikleri tecrübelerle bugünlere geldiklerini söyleyen Santırcıoğlu, “Bugün savunma sanayine gelecek olursak, zırhlı araçların tasarımı da Türkiye’de yetkinlik olarak gelişmeye başladı. İhtiyacımıza göre tasarımları geliştirdik” dedi. BMC olarak İzmir’de iki fabrikamızda ağır ticari kamyonlar, otobüs ve zırhlı araçlar ürettiklerini söyleyen Santırcıoğlu, “Saç üretiminden tutun, bu araçların parçalarını da kendimiz üretmek için çalışmalar yürütüyoruz. Dışa bağımlılığı azaltacak, yerlileşme, millileşme temelli bir üretim çalışması içindeyiz” diye konuştu
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav, önemli bir kırılımın başında olduklarını söyleyerek, “Teknoloji, bilimin daha yüksek ağırlıkta olduğu dönemde önümüzdeki 50 yılı planlayacak durumda. Ürünlerin yaşam sürelerinin azaldığını söyledi. Ultav,“Firmaların bu doğrultuda yeniden yapılanma konusunda atılım yapması gerekiyor. Eski tip yapılanma unsurları yüzde 30’u korunuyor, yüzde 70’lik kısım ise inovasyonu, dijitalizasyonu, kaosu doğru yöneten bir sistemi kurmaları gerekiyor.” dedi.
Ege ve İzmir’in üç kavrama odaklanması gerektiğini söyleyen Ultav, Akıllandırma, sosyal sürtünmesizlik ve enerji verimliliğinin odaklanılması gereken 3 ana başlık olduğunu söyledi
Globalin Anahtarı: Ar-Ge, Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma
‘Globalin Anahtarı: Ar-Ge, Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma’ başlıklı günün ikinci oturum ise İzmir Ticaret Odası Genel Sekreteri Prof. Mustafa Tanyeri gerçekleşti. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, Pınar Süt Ar-Ge Direktörü Reyhan Parlak, Avrupa Birliği Kalkınma Ajansları (EURADA) Direktörü Esteban Pelayo, İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz konuşmacı olarak yer aldığı oturumda, ‘Bölgesel yenilik stratejisi, akıllı uzmanlaşma kavramı, girişimcilik ekosistemi, sosyal inovasyon’ konuları ele alındı.
“AB’de 200 silikon vadisi kuruldu”
Pınar Süt Ar-Ge Direktörü Reyhan Parlak, dünya genelinde inovasyonun durumunu ve , Türkiye’nin bu resimde nereye konumlandığını doğru tahlil etmek gerektiğini söyledi. Son dönemde sektörel ve küresel bazda bir çok farklı gelişmeler olduğuna dikkat çeken Parlak, “Bu anlamda Türkiye Vizyon 2023 hedeflerine önemli. Ancak şuan hali hazırda bulunduğu konumda ülkemiz, rekabette fiyata endeksli, ithalata bağımlı durumda ve bu konumdan çıkması gerekiyor. Bunun da yolu Ar-Ge ve inovasyon odaklı gelişimden geçiyor” dedi.
Avrupa Birliği Kalkınma Ajansları (EURADA) Direktörü Esteban Pelayo,bir çok inovasyon gerektiren çalışmalar yaptıklarını belirterek AB olarak 200 adet silikon vadisi kurduklarını ifade etti. Akıllı uzmanlaşma ile şirketlerin gelecek projeksiyonu ve geçmiş değerlendirmesi yapabildiğini söyleyen Pelayo, “Bu süreçte birçok Avrupa firması endüstriyel prosesleri için robotik seçimi yaptılar çünkü rekabet için bunu tercih ettiler. Tabii bu bir günde olmadı. AB bünyesinde 2008 yılında bir grup bilim adamı bu konular üzerine çalıştı ve bugün AB bünyesinde Avrupa kıtasının çeşitli noktalarında 200 tane silikon vadisi mevcut” dedi.
İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz ise İzmir Kalkınma Ajansı perspektifinden akıllı uzmanlaşmanın neresinde olduklarını anlattı. Doğu Bloku’nun dağılmasından sonra literatüre giren kalkınmayı uzun yıllar boyunca sadece refah artışı olarak gördüklerini, milli gelir seviyesindeki artışa bakıldığını söyleyen Yavuz,“Daha sonra gördük ki bir takım sorunlar var. Çevre, gelir dağılımında adaletsizlik gibi konular da kalkınmanın içinde sorun başlıkları olarak ortaya çıktı. Bu bakış son zamanlarda değişti, insani gelişmişlik endeksi yaklaşımı hayatımıza girdi” dedi
Sosyal, kültürel ve çevresel boyutu da olduğunu vurgulayan Yavuz,“İktisadi kalkınma boyutu kapsamında hem dünyada hem de bizim ülkemizdeki kalkınma planları sürdürülebilir kalkınmayı odağa yerleştirdi. Kaliteli büyümeyi hedeflerken de akıllı uzmanlaşma karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki süreçte akıllı uzmanlaşma stratejisini başlatmak istiyoruz” diye konuştu
FACEBOOK YORUMLAR