Ekolojik Yapının Bozulması Pandemiye Neden Oldu

Dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) özelinde epidemi ve pandemilerin ortaya çıkmasındaki temel sebepler ile ilgili önemli açıklamalar yapan ve uyarılarda bulunan Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz, "habitat ve biyoçeşitlilik kaybı küresel düzeyde artmaya devam ederse, Covid-19 pandemisi, yüksek ölüm oranlı kitlesel salgınların yalnızca ilki olabilir" dedi

Ekolojik Yapının Bozulması Pandemiye Neden Oldu
18 Nisan 2020 - 03:15
"Covid-19 & Biyoçeşitlilik" ilişkisini değerlendiren ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz,  "2019 yılının aralık ayından beri küresel bir sağlık krizi yaşamaktayız. Bu krizin sebebi insan-vahşi yaşam etkileşiminin artması sonucu, normalde yarasa gibi hayvanlarda görülen bir virüs türünün (SARS-CoV) mutasyon geçirmesidir. Bu değişim sonucunda ortaya, insanlara bulaşabilme yeteneğindeki SARS-CoV-2 virüsü çıkmıştır. İnsanlarda ilk kez rastlanan bu virüs, Covid-19 (Coronavirus disease-19) pandemisine sebep olmuştur. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan kentinde ortaya çıkarak tüm dünyayı etkisi altına alan bu viral hastalık, tüm ülkelerin sağlık sistemlerini sorgulamasına sebep olmaktadır. Dünyada ve Ülkemizde vaka ve ölüm sayıları her geçen gün artmaktadır.   An itibariyle bu hastalığın başlattığı ya da tekrar önümüze getirdiği tartışma konularının başında, insanlığın doğa ile kurmuş olduğu bağın etkileri gelmektedir. Bu etkileşimler, ekosistemi ve türleri baskı altına almış, bunun sonucunda da virüsler doğal konaklarından insanlara geçmeye başlamıştır" diye konuştu.
 
Pandemiler, Doğal Bozulmanın Olduğu Yerlerde Başlıyor
 
Özelde Covid-19,  genelde tüm epidemi ve pandemilerin ortaya çıkmasındaki temel sebebin vahşi yaşamla artan temas ve ekolojik yapının bozulması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayaz,  "Habitat yıkımları, ormansızlaşma gibi insan etkileri, biyoçeşitliliği yok etmekte ve vahşi yaşamın döngüsü içinde bulunan patojenlerin insana geçmesine sebep olmaktadır. Bunun en iyi örneklerinden biri 1920’li yıllarda Afrika’da şempanzeleri avlayarak yiyen avcılarda ilk kez HIV görülmesidir. Bunu pek çok zoonotik hastalık izlemiştir. 2014-2016 yılları arasında Batı Afrika’da patlak veren Ebola virüsü salgını da, bölgedeki zengin biyoçeşitlilik noktalarının bozulmaya uğradığı yerlerde başlamıştır. Koronavirüs ailesi türlerinin rezervuar konağı yarasa, armadillo, misk kedisi gibi vahşi hayvanlardır. Virüslerin bu hayvanlardan insanlara geçebilmesi ancak insanın vahşi doğanın içlerine girmesi, daha önce temasta bulunmadığı hayvanlarla sık teması ya da vahşi hayvanların yaşam alanlarını kaybetmelerinden ötürü insan yerleşimlerine doğru kaymaları sebebiyledir" dedi
 
Wuhan’ın  1984 ve 2020 uydu görüntülerini analiz etti
 
Wuhan kentinin 1984 ve 2020 yıllarındaki uydu görüntülerini analiz eden Prof. Dr.  Ayaz, "Epidemi ve pandemilerin başlangıç noktaları daima doğal bozulmanın meydana geldiği yerler olmuştur. Tüm bu çıkış noktalarından yalnızca biri olan Wuhan kentinin 1984 ve 2020 yıllarındaki uydu görüntüleri, şehrin doğal alanların içine ne derece girdiğini ve habitat tahribatını göstermektedir. Hızlı bir şekilde artan insan nüfusu, yeni besin kaynaklarına ve barınma alanlarına ihtiyaç duymaktadır. Ancak ihtiyaçları karşılayarak hayat kalitesini yükseltmek isterken, epidemi ya da pandemi haline gelen zoonotik hastalıklara sebep olmaktayız. Gelecekte salgın hastalıkları önleyerek insan sağlığındaki yani yaşam kalitesindeki ve ömür uzunluğundaki beklentiyi artırmak bizim elimizdedir. Aynı sebeplerle yola çıkmış olan teknolojik, endüstriyel, tarımsal çalışmaları çevreye zarar vermeden, sürdürülebilir doğal alanlar yaratarak ve onları koruyarak sağlayabiliriz. Unutmamalıyız ki, habitat ve biyoçeşitlilik kaybı küresel düzeyde artmaya devam ederse, Covid-19 pandemisi, yüksek ölüm oranlı kitlesel salgınların yalnızca ilki olabilir" dedi

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum