Sanal Ticaret Pazarı, Daha Özgür Kılıyor

Toplantının açılış konuşmasını yapan EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, pandemi sürecinde Dernek çalışmalarının aksamaması için internet üzerinden çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Pandemi sonrasında değişen dünyayı algılamak ve dijital süreçlere adapte olmak için çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden  Ertuğrul , “Etkinliklerin sanal ortama taşındığı bu süreçte, sanal ticaret heyetleri, sanal ortamda gerçekleştirilecek ticari faaliyetler ve fuarlar yeni fırsatlar doğurmaktadır. Gelecek bu yönde şekilleniyor, firmaların alt yapılarını hazırlamaları gereken bu önemli konuda hizmet veren üyelerimizin görüşlerini almak için bu sohbet toplantısını gerçekleştirdik” dedi. 
 
Ertuğrul,  “İzmir’de gerçekleşen ilk sanal fuara ilginin fazla olması bizleri mutlu ediyor. Sektörün bütün temsilcileri dijital çağın gerekliklerini yerine getirerek pazarda yerlerini almalılar. Dijital fuarlar geleceği temsil ediyorlar, firmalar geleceğe hazırlanmalı, gerçekçi dijitalizasyonlar ile fuarlar daha başarılı olacak” dedi.
 
“Çok yakın bir gelecekte hepimiz sanal ticaret ekinliklerinin içerisinde yer almak isteyeceğiz”
 
EGSD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Tecellioğlu San, yeni normal, değişim ve dijitalleşme pandemi sonrasında hayatımızda yer alan yeni kavramlar  biz sektör olarak uzun zamandır dijitalleşmeyi konuşuyuruz, pandemi bu süreci hızlandırmış oldu. Hepimiz çok hızlı dijital dünyaya entegre olmak zorundayız  “ dedi.
 
Markaların ve tüketicilerin alışkanlıklarının değiştiği bu dönemde , hazır giyim ve tekstil sektöründe dijitalleşme  konusunun,  sektörün  tüm paydaşlarının, üreticilerin , marka temsilcilerinin , tedarik sağlayıcılarının  ve değerli akademisyenlerin de katılımı ile çok yönlü olarak değerlendirmesi gerektiğini  ; bu birliktelikle , sektörün dijitalleşme  sürecine çok hızlı  uyum sağlayarak dünya hazır giyim pazarındaki önemli rolünü koruyacağını , pazardaki payını arttırabileceğini  belirtti.
 
 “Dijitalleşme verimliliği arttırıyor”
 
Hazır giyim sektöründe dijitalleşmeye bakıldığı zaman tasarım, koleksiyon hazırlama gibi pek çok kalemin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Polytropon Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Rıza Temel, Türkiye’de 2000’li yılların başında birçok sektörün dijitalleşmeye girdiğini söyledi. Tekstilde dijitalleşmenin ilk digit makineleri ile olduğunu, firmaların ürün geliştirme sürecini kontrol altına alabilmeyi öğrendiğini söyleyen Temel, “ Hazır giyim sektöründe dijitalleşme verimliliği artıran bir etken. Konfeksiyonda dijitalleşme, üretimini masaya yatırdığımız zaman, satabiliyorsan üret düşüncesini hayata geçirmemize sebep oldu. Dijitalleşmeye yatırım yapan firmalar, bu yatırımın sonucu erken aldılar. Değişim gerekliliktir, çünkü dünya buraya gidiyor. Dijital dönüşüm, yapmış olduğunuz modeli bütünleşik sistem üzerinden kurup, müşterinize anında gönderebilme kolaylığı sağlıyor ” diye konuştu.
 
Ayrıca, 2020 sonuna kadar büyük markaların e ticaret platformlarında müşterilerine kendi vücut avatarları ile birlikte alış veriş imkanı sunarak  , iade ve değişimi minimize edeceğini ,bunun için markaların alt yapılarını hızla dijital olarak hazırlamakta olduğunu belirtti.
 
“Pazarı, daha özgür kılıyor”
 
Pandemi sonrasında sanal numunelerin kullanımının arttığını ifade eden Masterkey Genel Müdürü Kerem Kadiroğlu, gereksiz numunelerin azaldığını vurguladı. Konfeksiyon sektöründe zahmetli ve maliyetli bir süreç olan numune üretiminde 3D nin birçok noktaya dokunduğunu söyleyen Kadiroğlu, “ sürdürülebilir üretim yapmayan firmalar ile çalışmama kararı alan markalar her geçen gün artıyor, markalar çevreye daha duyarlı üretim yapmak istiyorlar, Türkiye’de bazı giyim markaları dijitalleşmeyi daha erken kullanmaya başladı. Dijitalleşme, firmaları pazarda daha özgür kılıyor. Firmalar, pandemi sonrasında daha vizyoner yol haritası oluşturarak 3D hazırlıklarını hızlandırdı ” dedi.
 
“Firma numuneleri sanal ortama taşınmalı”
 
Üretimin dijitalleşebilmesi için hammaddelerin de dijitalleşmesi gerektiğini vurgulayan Genmak Makine Genel Müdürü Oktay Genevlioğlu, simülasyonu üretimin ve iş akışının içerisine sokmamız gerektiğini belirtti. Dijitalleşmenin karşılıklı anlayışla gelişip, yerleşeceğini vurgulayan Genevlioğlu, “ Sürecin tamamını simülasyon ile numune dikmeden gerçekleştiriyor olmamız gerek. Covid-19 sonrasında müşterileriniz sizi destekleyerek çizimlerinizi sanal ortamda yapmanıza rıza gösterirse çok önemli adım atılmış olur. Pazarda bir şeyler yaratmak isteyenler bazı kalıplardan kurtularak daha bağımsız olmak istiyor. Önümüzdeki zaman diliminde animasyon programlarının yaygınlaşacağını düşünüyorum. Sanal fuarlar , sanal showroomlarda ürün sergilemek , sanal defileler ve firmaların geçmişini sunan tüm numuneleri de sanala taşıması ve müşterilerin beğenisine sunması, firmaların global pazarda önemli bir yer edinmesini sağlayacak ” diye konuştu.
 
“Dijitalleşme için okullarla bütünleşmeliyiz”
 
Dijitalleşme için bazı adımların atılması gerektiğini belirten Astaş Sanayi ve Tekstil Makine Cad/Cam Sorumlusu Sinan Şen, firmaların dijitalleşme için yeni departmanlar kurmaya başladığını, okullarda da yeni bölümler açıldığını söyledi. Hem modelist hem de tasarımcının bu sisteme adapte olması çok mümkün. 2013 yılından itibaren üç boyutlu sistemlerde ciddi gelişmelerin olduğunu vurgulayan Şen, “ Dijital gelişmenin yan sektörlerde de olduğunu görüyoruz. Türkiye’deki firmalar elektronik ortamda kalıp yapmak ne demek biliyorlar. Yeni neslin işgücüne katılmasıyla birlikte dijital gelişmelere daha rahat uyum sağlayacağız. Dijitalleşmeyle beraber gereken sistemlerin devamlılığını sağlamak için okullarla bütünleşmeliyiz. Okullara bu sistem dahil olduğunda daha yetkin kişilerin çıkacağını biliyoruz. Giyim bölümleri kapanan okullar var ne yazık ki, yeni 3D tasarım kullanıcılarının okullarda yetişmesi çok önemli, bu da sektörün gelişimine olumlu yansıyacaktır  ” dedi