Sıfır Atık Projesi İle Yılda 1 Milyar TL Kazanabiliriz

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen ve atıklardan yılda 20 milyar lira tasarruf sağlanmasının hedeflendiği Sıfır Atık Yönetmeliği bu yıl itibariyle yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin EK-4 maddesinde “ayrı biriktirilecek atıklar” sınıfında kâğıt, karton ve oluklu mukavva gibi plastik, metal ve cam malzemelere göre daha kolay dönüştürülebilen malzemelerden oluşan “atık kâğıtlar” bulunuyor. Bakanlığın açıklamasına göre, 1 ton atık kâğıdın geri kazanımıyla 17 ağacın kesilmesi önlenebiliyor, 12.400 m3 sera gazı engellenebiliyor, 2,4 m3 atık depolama alanından tasarruf sağlanabiliyor.

Sıfır Atık projesini değerlendiren Olmuksan IP Genel Müdürü Ergun Hepvar, atık kâğıtların geri dönüştürülmesiyle elde edilecek avantajlara, çevre dostu yapısıyla oluklu mukavvanın yaratacağı olumlu sonuçları da eklemek gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Sıfır Atık projesi sayesinde, yılda ortalama 600 milyon TL’lik ithalat bağımlılığını azaltmak mümkün hale gelecek. Buna ek olarak iç piyasada toplanan hurdanın ülkeye direkt etkisi de dikkate alındığında, Sıfır Atık projesiyle oluklu mukavvadan yılda 1 milyar TL’ye yakın bir kaynağın ekonomiye kazandırılabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Ülke ekonomisi açısından değerlendirildiğinde bu sonuç, oluklu mukavva atıkların yeniden kullanımı sayesinde ciddi bir yerli kaynak yaratılabileceği anlamına geliyor.”

“Sıfır Atık projesinde kolaylık sağlayacak”

Oluklu mukavvanın kullanım aşamasında tercih edilme sebeplerini de sıralayan Hepvar, “Oluklu mukavva; dayanıklı ve koruyucu, çok yönlü kullanıma açık ve yüzde 100 geri dönüştürülebilir olmasıyla sürdürülebilir ve uygun maliyetli bir seçenek olarak öne çıkıyor. Ayrıca grafiksel tasarıma uygunluğu sayesinde kişiselleştirilebilen, katlanabilir olmasıyla ise taşıma ve depolamada yer tasarrufu sağlayan oluklu mukavva, hem ekonomik hem de tehlikeli atık sınıfına girmeyen son derece güvenilir bir paketleme ürünüdür” diye konuştu. Hepvar, sözlerine şöyle devam etti: “Üstelik kolay geri dönüştürülebilmesi sayesinde atık oluşumunu da en aza indiriyor. Böylece Sıfır Atık projesinin uygulanmasında da önemli bir rol oynayacak bir ürün olarak dikkat çekiyor. Ayrıca sürdürülebilirliği ve tekrar kullanılması sırasında ilk kullanıma göre daha az enerjiye ve suya ihtiyaç duyması açısından ekonomiye de katkı sağlayacağını söyleyebiliriz.”

“Toplam atıklarımızı yüzde 95 azalttık”

Olmuksan IP olarak çevrenin korunmasına azami derecede özen gösterdiklerini vurgulayan Hepvar, Sıfır Atık Yönetmeliği uygulamaya alınmadan önce sürdürülebilirlik faaliyetleri kapsamında kalıplarda ve kalitelerde yapılan optimizasyonların yanı sıra etkin üretim ilkelerinin de benimsenmesiyle toplam atıklarını 2014-2018 yılları arasında yüzde 95 azalttıklarını ifade etti. Şirket çalışanlarını da bu yönde teşvik ettiklerini söyleyen Hepvar, şöyle konuştu: “Herkesin dâhil olduğu etkin bir çevre yönetimi ve fabrika yeşil alanlarının korunması gibi çalışmalarımız da sürdürülebilirlik faaliyetlerimizde olmazsa olmazımız. Ambalajlarımızı yenilenebilir kaynaklardan üretiyoruz. Yüzde 100 geri dönüştürülebilir özellikli ambalajlarımız, doğada kendi kendine yok olmalarıyla öne çıkıyor. Ambalajlarımız çevre dostu ve temizlik gerektirmiyor. Dolayısıyla su ve deterjan tasarrufu sağlıyor.”

“Düzenli bakımlarla emisyon miktarını giderek düşürüyoruz”

Öte yandan yasa dışı kesim yapılan, yüksek koruma değeri yönetim aktiviteleriyle tehdit edilen ya da tehlike altındaki ormanlardan gelen lifleri satın almadıklarını söyleyen Ergun Hepvar, “Sürdürebilirlik çalışmalarımızın neticesinde doğal kaynaklarımızın en önemli unsurlarından biri olan su kullanımını aylık raporlamalarla takip edip kontrol altında tutmaya çalışıyoruz. 2014’ten bu yana atık su oranımızı yüzde 48 azalttık. Öte yandan, çok yüksek tehlikeli atık miktarımız yok ama çevre eğitimleri, denetimlerde yüksek hassasiyet ve koordinasyon, atık azaltım çalışmaları ve çeşitli planlarla bu oranı bölge başına yüzde 1 düşürmeyi hedefliyoruz. Bizim için emisyon anlamında en öncelikli önlem, kuşkusuz doğalgaz kazanlarına yapılan bakımlar. Düzenli ve özenli bakımlarla emisyon miktarını giderek düşürüyoruz” dedi.